14 Mart 2017 Salı

14 Mart 2017 gazetelerine bakış

Manşet: Ey Merkel Sana Yazıklar Olsun
Erdoğan'ın atv ve a Haber'in ortak yayınına konuk olması doğal olarak Sabah'ın öncelikli olayı. Hollanda'ya desteğini açıklayan Merkel'e yönelik sözler başlık olmuş. Cumhurbaşkanı'nın "Patron millettir" beyanı başlık olabilir miydi? Şu referandum sürecinde evet. Logo yanında, malum gerginliğe eleştirel bakan isimler hedef alınıyor. Bi' Hollandalılıkları eksikti! Bugün gazetenin ilk sayfa haberleri istisnasız bu konu üzerine. Çeşitlilik içermeyen bir Sabah var karşımızda. Bu tip formları hep sıkıcı bulurum. Zaten geriye fazla bir şey kalmadı. Sağ alttaki yaptırım haberi gözden kaçmasın. Diplomatik uygulamalar söz konusu. Ama başlıktaki gibi, bunlar "misli" karşılık mı tartışılır.



Manşet: Bu Da Mazgal Paşası
Yeniden yarım manşet uygulamasını gördüğümüz Karar Hollanda polemiklerini aktarma vaziyetinden artık sıkılmış diye tahmin ediyorum. 15 Temmuz darbe girişiminde yer alan bir astsubayın ifadeleri manşetleştirilmiş. Yandaki fotoğraf ağırlıklı haberde Suriye ve Irak gelişmeleri paylaşılıyor. Metinde Menbiç hareketliliği, fotoğraf yazısında ise Musul operasyonu anlatılmış. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Merkel eleştirisi logo yanına yerleşebilmiş. Hollanda gerginliği üzerine Türkiye'nin adımları sürmanşette. En altta Bharara'nın görevden alınması olayının nedeni ele alınmış. Diğer iktidara yakın gazetelerdekinin aksine herhangi bir FETÖ vurgusu yok. Görevden alınma kararı daha çok Trump'ın üzerinden değerlendirilmiş. Kılıçdaroğlu'nun eleştirisi de hemen onun yanında küçücük bir kutuda görünüyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu tavrı değişiklik paketini "hedefe alma"ymış.

Manşet: Hollanda'ya Üçlü Kıskaç
Türkiye'nin Hollanda'yı 3 farklı kuruma şikayet etme kararı alması Hürriyet için en büyük gelişme olarak okunmuş. Mavi zemin içinde mesele üzerine birçok farklı haber bir arada sunulmuş. Dağınıklığa karşı güzel bir tarz bence. Logo üzerinde de küçük küçük farklı haberler mevcut. Onlar arasında ÖSYM Başkanı'nın 9:45 eleştirilerine cevabını unutmayalım. Bir umut bekleyenler için kötü bir haber ne yazık ki. Solda 14 Mart, sağlıkçılara şiddet sorununu unutturmadan kutlanmış bir anlamda. Bharara'nın Trump'ı geri aramaması bu gazetenin de ilk sayfasında.




Manşet: Almanya ve Hollanda'ya teşekkürler, 'Evet' oyunu 2 puan artırdılar!
Sözcü'nün bu uzun başlığındaki sözler AKP İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık'a ait. Tabi bu, Kocabıyık için bir değerlendirme, iddia, öngörü vs. olabilir. Öte yandan varlığını koruyan komplocu fikirler için "işin aslı" diye de görülebilir. Sözcü de zaten o açıdan vurgu yapıyor. Onun altında da bu kez Hollanda tarafından bir oy artırma haberi sunulmuş. Muhalif MHP'liler Akşener ve Özdağ'ın konu ile ilgili sözleri yine bu bağlamda yorumlanabilir. En altta Barzani ile ilgili bir haber göze çarpıyor. Doğrudan evet dememiş ama gazete, kurduğu bağla bu sonuca ulaşmış. Bir çeşit propaganda. Logo yanında ise küçük bir biçimde, uygulanması yönünde karar alınan diplomatik yaptırımlar okuyuculara ilan ediliyor.


Manşet: İşsizliğin fotoğrafı
evrensel tekrar emeğin dünyasından bir haberle karşımızda. Diyarbakır İŞKUR'un 5 bin geçici işçi alma ilanına 39 bin 173 kişinin başvurması vahim bir tabloyu gözler önüne seriyor. Haliyle gazete de bu açıdan aktarıyor. Spottaki "referandum öncesi" ibaresi de önemli. Yani yine bir sandık kaygısı. Sürmanşette cesur bir haber söz konusu. Hollanda Sosyalist Parti'den Kürt kökenli milletvekili Sadet Karabulut'un görüşleri paylaşılıyor. Böyle zor bir devirde, en ufak karşıt söylemin teröristlik, hainlik kalıplarına sokulduğu bu ortamda takdir edilesi bir iş. Diğer tarafından da bakabilmeli insan. Konu ile ilgili bir başka görüş de Emep'ten. Altta konumlanmış. KHK ihraçlarının protestoları da şu halde dahi yine unutturulmamış.


İki manşet



Akşam: İŞTE DENİZ'İN MARİFETLERİ

*Gazetenin Deniz dediği kişi esaret altındaki gazeteci Deniz Yücel. Sanırım üniversite arkadaşı falan haberi yapan kişinin, Levent Albayrak'ın. Parantez içinde "Bu Mu Gazeteci" diye soruyor üstelik Akşam. İddia edilen eylemlerin kesinliğini teyit etmek gerek. Kaldı ki öyle olsa bile mahkeme rolüne soyunmak ne kadar mantıklı?


Aydınlık: 'EVET'İN UMUDU AVRUPA'YLA KRİZ

*Aydınlık, yaşanan Hollanda krizinden ve genel olarak Avrupa ile girilen polemiklerden iktidarın hoşnut olduğunu, böylece yeni mağduriyetlerle sandığa hazırlandığını öne sürüyor. Umarım iyice inada binilip daha fazla gerginliğe yol açılmaz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder