17 Mart 2017 Cuma

17 Mart 2017 gazetelerine bakış

Manşet: Dişi Hitler
Güneş bugün az miktarda haber taşımış kapağına. Manşet mide bulandırıyor. Merkel'e Dişi Hitler denilmiş ama Almanca'sı Frau Hitler yani "Bayan Hitler" diye paylaşılmış. Başına hashtag sembolü niye konmuş bilemiyorum. Merkel'e "dişi" denilerek bir hayvanlaştırma mı söz konusu? Fotoğrafın üstüne bir de yetmemiş "Çirkin Teyze" yazmışlar. Eril güzellik refleksi de devrede anlayacağınız. Ek haberlerden birinde ise "Kıskanç Avrupa"nın 3. havalimanından korktuğu iddia ediliyor. Tabi! Böyle büyük bir alanı kaplayan çalışma olunca normalde logo üstünde görebileceğimiz spor ve sağlık haberleri en alta düşmüş. Sağlık haberinde zayıflaması gerekenler kadınlar mı şimdi? Sol tarafta da Erdoğan yer alıyor. Yaşananlar artık bir Haç-Hilal mücadelesiymiş.


Manşet: Almanya'ya Tarihi Ayar!
Milat bir "ayarlama" yapmış bugün. Cevabı Adalet Bakanı Bekir Bozdağ veriyor. Yargı bizde bağımsızmış. Gülmeyelim tamam. Logo üstünde 2 haber mevcut. Solda Başbakan, Kılıçdaroğlu'na "ne olursan ol gel" diyor. Yanında Hayati Yazıcı'nın açıklaması var. Yine bir "kıskançlar-süperler" mevzusu. Halep'teki cami saldırısı ikisinin ortasında küçücük payla yetiniyor. Beşiktaş'ın zaferi logonun yanında. Lakin niye haddini bilsin herkes? Libya'daki gemi kazası gazetenin dikkatinden kaçmamış, ortada göze çarpıyor. Erdoğan'ın Sakarya buluşmasındaki sözleri sağda. Fotoğrafı ise ortada. Onun yanında da ekonomiden bir "müjde" verilmiş.



Manşet: Türkan'ı 9 Gün koruyamadık
Bir kadın cinayeti haberi var manşetinde Habertürk'ün. Koruyamayanlar kim? Bu ihmalkarlığı "korumacılık" üzerinden görmek ne kadar doğru? Sanki "yazıklar olsun bizim erkekliğimize" yüzleşmesi var. Bu ülkede hukuk doğru işleseydi zaten cani adam ya hapiste olurdu ya da Türkan Tankut'un güvenliği sağlanırdı. Böyle arabesk ruh hallerini geçelim. Sol tarafta Güneş'in de yer verdiği Haç-Hilal meselesi konumlanmış. Habertürk'teki -lı, -li eklerinin fazlalığı dışında başlık tıpatıp aynı. Binali Yıldırım ve Kemal Kılıçdaroğlu yan yana bu haberin altında. Hollanda'daki seçimlere Türklerin iz bıraktığını öne süren çalışma mavi kutuda dikkatleri topluyor. En solda Halep cami saldırısı işlenmiş. Sadece yazıdan ibaret. En sağa da Libya gemi kazası yerleşmiş.

Manşet: Hepsi Aynı Kafa
Ortadoğu, Mevlüt Çavuşoğlu'nun Hollanda'daki bütün partileri bir potada erittiği "analizini" manşetleştirmiş. Buna bağlı olarak da seçim sonuçları hemen iç kısımda duyuruluyor. Sürmanşette ise bir hayli iddialı Bahçeli yorumu bulunuyor. Bunlar tartışılır. Yine de ikinci paragrafta mültecilerin "koz" olarak görülmesini eleştirmiş, hakkını teslim etmeliyiz. Alkışlıyoruz. Alt kısımdaki asker cenazesi haberi siyah zeminde. Başlık intikam vurgusu yapıyor. Yiten canların acısını böyle önemsizleştirmek, intikamı başlığa taşımak insanlığa sığmıyor! Sağda MHP Tarsus'un evet kararı yer bulmuş. İsyan bayraklarının zaman zaman çekildiği parti için şu süreçte çok gerekliydi bu. Gazete de haliyle ihmal etmemiş.


Manşet: Paran Yoksa Öl!
"Paran Varsa Yarın Gel" ibaresi ile giriş yapan başlık, sağlık sistemindeki haksız uygulamaları dile getiriyor. Sağlık devriminden söz edenler beton yerine biraz da insanın üzerine düşse ya! Sürmanşette Erbakan'ın Kıbrıs Harekatı'nda asıl rolü üstlendiği anlatılıyor. En altta "Çifte Korku" başlıklı bir haber görülüyor. Fransa'daki patlama ve silahlı saldırı olayları bugün incelediğimiz gazeteler içinde sadece Milli Gazete'de yer etti. Evlilik programlarının durumu da yine gazetenin gözünden kaçmadı. Sol üstte daha önce atılan bir manşetin etkisi ile Hollanda'nın Gaziantep'te yapmayı planladığı çalıştayın iptal edildiği paylaşılıyor. Milli Gazete de haliyle övünmüş.



İki manşet



Yeni Şafak: AVRUPA SİYASİ KRİZE GİRİYOR

*Dikkat, dikkat! Yeni Şafak uyarıyor; "Avrupa akıllı olsun, büyük resmi görsün ve "cumhurbaşkanlığı sistemi"ne geçsin." Parlamenter sistem çökmüş zira(!)


Cumhuriyet: Bakan kardeşi olmak varmış

*Dün Fatma Betül Sayan Kaya'nın bakanlık performansını değerlendiren bir haberi manşetine alan Cumhuriyet bugün de Sayan Kaya'nın kardeşinin kurduğu şirketle belediyelerin ihalelerini kaptığı aktarılıyor. Aykut Küçükkaya'nın bu tür araştırma haberlerinde bir uzman olduğunu kabul edelim. Bakalım bunun kokusu neler çıkaracak?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder